ATATÜRK’Ü ANARKEN
Ruhun şâd, mekânın
cennet olsun.
Milli
bir destanın milli kahramanı olan ATATÜRK, yirminci yüzyılın en büyük dâhisi
olarak tarihe geçmiştir. Bu büyük deha, asil ve yüce milletinin kaderini
değiştirmiş ve emperyal güçlere “Dur!...” diyerek çağa damgasını vurmuştur.
İnsanları,
belirlenen hedeflere yöneltme gücünü ve üstün yeteneğini ortaya koyarak erdemli
bir milli mücadele vermiştir.
Dünyanın
sayılı liderleri, ATATÜRK’ün, çağın meselelerine ve duyulan ihtiyaçlarına cevap
veren, hedef gösteren çağdaş fikirlere sahip olduğunu, medeniyete giden yola
ışık tuttuğunu söylemişlerdir. Bunun için ATATÜRK, çağın en büyük ve müstesna
devlet adamı olmuştur.
Milli
Kurtuluş Hareketi’ nin kahramanı ve barışın mimarıdır. Mensup olduğu millet,
tarihin en cesur ve büyük milletidir. O; demokrasi aşığıdır, hürriyetçidir,
medeniyetçidir, milliyetçidir, barışçı ve insancıldır. Türk Milleti, büyük
olduğu için bu büyük adamı yetiştirmiştir. Çünkü O, bütün gücünü, milletinin
tarihteki büyüklüğünden almıştır. O’nun ilham kaynağı Orta Asya’dan Anadolu’ya
yürüyen milleti olmuştur. Amerika’nın Türkiye Büyükelçisi General Charles
Shenill diyor ki: ”Büyük adamları yetiştiren bir ırk, herhalde büyük bir
ırktır. Bir kavmi anlamak için, onun liderlerini tetkik etmekten daha iyi bir
vasıta yoktur Bugün herhangi bir yerde kendisinden üstün devlet adamı
bulunmayan Mustafa Kemal kadar büyük yetenekli bir kimseyi, Türkler nadiren
yetiştirmişlerdir. Binaenaleyh Türkiye’yi tetkik etmek için arayacağımız en iyi
yol, onun siyası heyetinin başındaki kimseyle işe başlamak ve halaskar
(kurtarıcı), mili kahraman ve cihanşümul devlet adamı olan Cumhurreisini tetkik
etmektedir.”
ATATÜRK;
“Millet, millihakimiyet esasını ve Türk Milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu
gerçekleştirmeğe çalışacağız.” diyerek, millet gerçeğinden hareketle milli
mücadeleyi başlattı. “Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı
kurtaracaktır.” düşüncesinden hareketle, yerli işbirlikçilere ve emperyalizme
karşı verilen milli mücadele zaferle noktalanmıştır.
Çağdaş Türkiye’nin mimarı ATATÜRK,
milletine ilham kaynağı olan liderliğiyle, ileri görüşlülüğüyle, yüksek kudret
ve cesaretiyle, çöküntü içinde olan bir imparatorluktan, hür ve bağımsız
Türkiye Cumhuriyeti’ni yarattı. İstiklal ve hürriyet kavgası veren milletlerin
ölümsüz sembolü olmuştur. Emperyalist güçlerin, Türk Milleti için yazdıkları
idam fermanını (Sevri) yırtıp suratlarına fırlatmıştır. Üstün zekâ ve
kabiliyeti, birleştirici ve toplayıcı özelliğiyle milletini “Ya istiklâl, ya
ölüm!...” parolasıyla milli mücadeleye sevketti ve milli destanı yazdı.
Türk Milleti, ATATÜRK’ün manevi
zenginliğinin sıcaklığında ısındı. Mumundan aydınlandı. O nedenledir ki, Celal
Bayar’ın; “Atatürk, seni sevmek milli ibadettir.” sözünün manevi değeri
ölçülemez. Pek az dâhide bulunabilecek her türlü üstün meziyetleri kişiliğinde
birleştiren ATATÜRK için E.Herriot şölle diyor; “Esasen, büyük şefi yakından
tanımayanlar, O’nun buluşlarındaki kudreti, sözlerindeki sıhhati, şahsındaki
enerjiyi, bilgisinin genişliğini ve örnek olmak hususundaki nüfuz ve tesirini
belirler. O; cezbeder, ikna eder, itimat telkin eder ve bütün millet O’nun
peşinden yürür.”
Diyoruz
ki: ATATÜRK = Milli Şuur + Milli Ruh + Milli Ülkü + Birlik + Dirlik + Kardeşlik
ATATÜRK
= Hürriyet + Milli İrade + Demokrasi +Barış + Sevgi + insanlık
ATATÜRK
= Bölünmez Bütünlük + Üniter Devlet + Lâiklik
Saygılarımızla,
10.11.2016
Fethi
BOLAYIR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder