Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Kasım 2016 Cumartesi

"ATATÜRK’Ü ANARKEN" - Av. FETHİ BOLAYIR, Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı

ATATÜRK’Ü ANARKEN
Yüce ATATÜRK;  
Ölümünün yetmişsekizinci yılında seni, büyük bir özlemle anıyoruz.
Ruhun şâd, mekânın cennet olsun.
Milli bir destanın milli kahramanı olan ATATÜRK, yirminci yüzyılın en büyük dâhisi olarak tarihe geçmiştir. Bu büyük deha, asil ve yüce milletinin kaderini değiştirmiş ve emperyal güçlere “Dur!...” diyerek çağa damgasını vurmuştur.
İnsanları, belirlenen hedeflere yöneltme gücünü ve üstün yeteneğini ortaya koyarak erdemli bir milli mücadele vermiştir.
Dünyanın sayılı liderleri, ATATÜRK’ün, çağın meselelerine ve duyulan ihtiyaçlarına cevap veren, hedef gösteren çağdaş fikirlere sahip olduğunu, medeniyete giden yola ışık tuttuğunu söylemişlerdir. Bunun için ATATÜRK, çağın en büyük ve müstesna devlet adamı olmuştur.
Milli Kurtuluş Hareketi’ nin kahramanı ve barışın mimarıdır. Mensup olduğu millet, tarihin en cesur ve büyük milletidir. O; demokrasi aşığıdır, hürriyetçidir, medeniyetçidir, milliyetçidir, barışçı ve insancıldır. Türk Milleti, büyük olduğu için bu büyük adamı yetiştirmiştir. Çünkü O, bütün gücünü, milletinin tarihteki büyüklüğünden almıştır. O’nun ilham kaynağı Orta Asya’dan Anadolu’ya yürüyen milleti olmuştur. Amerika’nın Türkiye Büyükelçisi General Charles Shenill diyor ki: ”Büyük adamları yetiştiren bir ırk, herhalde büyük bir ırktır. Bir kavmi anlamak için, onun liderlerini tetkik etmekten daha iyi bir vasıta yoktur Bugün herhangi bir yerde kendisinden üstün devlet adamı bulunmayan Mustafa Kemal kadar büyük yetenekli bir kimseyi, Türkler nadiren yetiştirmişlerdir. Binaenaleyh Türkiye’yi tetkik etmek için arayacağımız en iyi yol, onun siyası heyetinin başındaki kimseyle işe başlamak ve halaskar (kurtarıcı), mili kahraman ve cihanşümul devlet adamı olan Cumhurreisini tetkik etmektedir.”
ATATÜRK; “Millet, millihakimiyet esasını ve Türk Milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu gerçekleştirmeğe çalışacağız.” diyerek, millet gerçeğinden hareketle milli mücadeleyi başlattı. “Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” düşüncesinden hareketle, yerli işbirlikçilere ve emperyalizme karşı verilen milli mücadele zaferle noktalanmıştır.
            Çağdaş Türkiye’nin mimarı ATATÜRK, milletine ilham kaynağı olan liderliğiyle, ileri görüşlülüğüyle, yüksek kudret ve cesaretiyle, çöküntü içinde olan bir imparatorluktan, hür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni yarattı. İstiklal ve hürriyet kavgası veren milletlerin ölümsüz sembolü olmuştur. Emperyalist güçlerin, Türk Milleti için yazdıkları idam fermanını (Sevri) yırtıp suratlarına fırlatmıştır. Üstün zekâ ve kabiliyeti, birleştirici ve toplayıcı özelliğiyle milletini “Ya istiklâl, ya ölüm!...” parolasıyla milli mücadeleye sevketti ve milli destanı yazdı.
            Türk Milleti, ATATÜRK’ün manevi zenginliğinin sıcaklığında ısındı. Mumundan aydınlandı. O nedenledir ki, Celal Bayar’ın; “Atatürk, seni sevmek milli ibadettir.” sözünün manevi değeri ölçülemez. Pek az dâhide bulunabilecek her türlü üstün meziyetleri kişiliğinde birleştiren ATATÜRK için E.Herriot şölle diyor; “Esasen, büyük şefi yakından tanımayanlar, O’nun buluşlarındaki kudreti, sözlerindeki sıhhati, şahsındaki enerjiyi, bilgisinin genişliğini ve örnek olmak hususundaki nüfuz ve tesirini belirler. O; cezbeder, ikna eder, itimat telkin eder ve bütün millet O’nun peşinden yürür.”
Diyoruz ki: ATATÜRK = Milli Şuur + Milli Ruh + Milli Ülkü + Birlik + Dirlik + Kardeşlik
ATATÜRK = Hürriyet + Milli İrade + Demokrasi +Barış + Sevgi + insanlık
ATATÜRK = Bölünmez Bütünlük + Üniter Devlet + Lâiklik
Saygılarımızla, 10.11.2016
Fethi BOLAYIR
Genel Başkan

5 Mayıs 2015 Salı

TEK ÇIKIŞ YOLU; Eğitimci – Yazar, Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı, Av. FETHİ BOLAYIR

Toplumsal Düşünce Derneği
Genel Başkanı
Av Fethi BOLAYIR
TEK ÇIKIŞ YOLU
            Atatürk’te birleşmek; Türk Milleti’nin efsaneleşmiş Milli Mücadelesi ile kazanılan kutsal zaferin sonunda kurulan, üniter yapıya dayanan, misak-ı milli ile sınırları çizilen laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelen ve yöneltilecek tehlikelere karşı insanlarımızın güç birliği, fikir birliği, ilke birliği, ideal birliği içine girerek elele, omuz omuza vermeleridir. Karanlığa karşı, aydınlığa yürümeleridir, buluşmalarıdır.
            Atatürk’te birleşmek; “Ne mutlu Türk’üm diyene!...” sözünü ırkçılık boyutunda düşünmeyip, devletimizi kuran her kimlikteki insanlarımızı “Türk vatandaşı” kabul edenlerin birlikte hareket etmeleridir. “kederde, kıvançta, tasada” bir ve beraber olmalarıdır.
            Atatürk’te birleşmek; ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hıyanet edenlere karşı bir araya gelmektir. “Alevi-Sünni, Kürt-Türk, Laz-Çerkez, sağcı-solcu, ilerici-gerici” ayrıştırmasını elinin tersiyle iterek bir birliktelik meydana getirmektir.
            Atatürk’te birleşmek; yargının bağımsızlığına, egemenlerin (üstünlerin) hukukunu değil, hukukun egemenliğine ve evrenselliğine, adalet terazisinin bozulmamasına, hukuk devleti ilkelerine, kuvvetler ayrılığı (Yasam-Yürütme-Yargı) prensibine inanmaktır.
Av Fethi BOLAYIR
            Atatürk’te birleşmek; “Türk Milleti ortak kimliktir. İmtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kitleyiz.” söylemlerinin içeriğinde “ben, sen, o, biz, siz, onlar” yoktur, hep birlikte Türk Milleti’ni oluşturan unsurlar olduğunu beyninin ve gönlünün her noktasına kadar yerleştiren etkin bir gücü ortaya çıkarmaktır.
            Atatürk’te birleşmek; asrın en büyük lideri olan Atatürk’e, demokrasimizin vazgeçilmezi olan lâikliğe, ırk-dil-din-mezhep-renk-bölge farklılığı gözetmeksizin, vatanın ve milletin yücelmesinin lokomotifi olan Atatürk milliyetçiliğine (ulusalcılığına) karşı duranlara karşı hukuk kuralları içerisinde bir araya gelerek dik durmaktır.
            Atatürk’te birleşmek; bugün ülkemizin her köşesinde ezan sesleri yükseliyorsa, Osmanlı döneminde adeta azınlık durumunda (yani sayısı az) olan Müslüman ve Türk nüfusunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan bugüne kadar olan zaman dilimi içerisinde yüzde doksan dokuza ulaşmışsa ve bu başarının Atatürk aydınlığının eseri olduğuna inananların bir araya gelerek ülke yönetiminde söz sahibi olacak siyasal bir güç oluşturmaktır.
            Hangi mevki ve makamda olunursa olunsun; çalmadan, çaldırmadan, yan gelip yatmadan, “Aman bana ne!...” demeden bu yüce millete aydınlık bir gelecek hazırlamak, sorumluluk mevkiinde olan her kimse için şereftir, haysiyettir, onurdur, gururdur, namus borcudur. Bu anlayış içinde olanların Atatürk’te birleşmeleri gerekli hale gelmiştir. Ülkemizin üzerine çöken karanlığı ancak bu şekilde kovarız.
                                                                                               Eğitimci – Yazar
                                                                      Av. FETHİ BOLAYIR